CİZRE KÜÇÜK (TELKABİN) KÖPRÜSÜ
1981 Yılına kadar yerinde mevcut olan kitabe çalınmıştır. Ayrıca köprü mimari plan ve süsleme özelliklerine göre Hasankeyf ve Yafes Köprüleriyle benzerlik göstermesinden dolayı XII.yy tarihlendirilmektedir.
Yöreyi 1900’lü yıllarda gezen Preusser’ın çektiği resimlerden köprünün gerek yolu gerekse ayak ve sel yaranlarının yıkık ve harap olduğunu göstermektedir. Cizre’yi ziyaret eden Mareşal Fevzi ÇAKMAK’ın emriyle köprü onarılarak kullanılır hale gelmiştir.
1981 yılına kadar mevcut olan kitabe bu tarihten sonra yerinden çalınarak kaybolmuştur. Eski resimlerine bakıldığında, köprünün her iki sel yaranında birer tane biri beyaz zeminli iki tane kitabesi olduğu anlaşılmaktadır. Beyaz zeminli kitabe metininin okunamayacak kadar tahrip olduğu eski resimden açıkça görülmektedir.
Mareşal Fevzi ÇAKMAK’ın talimatıyla onarılmış haliyle günümüze gelebilen köprü sağlam durumdadır. Kuzeybatı-güneydoğu yönünde uzanan köprü yolunun eğimli olduğu ve çok gözlü köprüler gurubuna girmektedir. Betonarme babalı ve demir korkulukludur. Yapı üzerindeki eski doku ile yeni doku taşların renginden açıkça belli olmaktadır. Düzgün kesme taş malzemeden inşa edilmiştir. Üzerinde bulunduğu dere tamamen toprakla dolduğu için altından sadece küçük bir atık su kanalı geçmektedir. İşlevini kısmen de olsa sürdürmektedir. Zamanla dolan dere yatağı içinde kalan köprü, yaklaşık kemer üzengi seviyesinin üst kısmına kadar toprak içinde kalmıştır. Bu nedenle ne köprünün ayaklarının nede gözlerinin özellikleri seçilebilen bir durumda değildir. Eski resimlerde görülen ayaklar günümüzde toprak altında kalmıştır.
20. yy başlarında yöreyi geze, C.Preusser’in çekmiş olduğu fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere, köprü harap bir durumdadır. Köprü gözlerinin yıkıldığı ve çöktüğü, sel yaranlardan birinin gevşek zeminden dolayı yana yatıp özelliğini kaybettiği görülmektedir. Ancak, köprünün bu harap ve yıkık haline rağmen, yinede halk tarafından yıkılan yerlere ahşap hatıllardan eklemeler yapılarak kullanılmaya çalışıldığı anlaşılmaktadır.
8.40 m genişliğinde 141 m uzunluğunda yola sahip olan yapı ortadaki büyük (28 m) her iki yanlardaki küçük (15.50 m -21.50 m) olmak üzere toplam beş gözlüdür. Günümüzde mevcut olmayan prizmatik üçgen biçimindeki iki sel yarayan köprünün menba tarafındadır.
Köprünün en dikkat çeken tarafı sel yaranlar üzerinde olan kabartma figürlerdir. Figürler, sel yaranların her iki kenarlarındaki uç kısımlarına yakın yere karşılıklı olacak şekilde yerleştirilmişlerdir. Sağlam olan sel yaranın üzerinde; yere çökmüş vaziyette, kafası cepheden verilmiş, kuyruğu başına doğru uzanmış bir aslan kabartması görülmektedir. Bu kabartmanın aynısını sel yaranın diğer yüzünde de tekrarlanmış olmalıdır.
Yerinden oynamış ve çökmeye başlamış olan sel yaran üzerinde ise ne olduğu tam belli olamayan ancak burç sistemiyle alakalı olabilecek bir hayvan kabartması vardır.